NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
عُثْمَانَ
الدِّمَشْقِيُّ
أَبُو
الْجَمَاهِرِ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْعَزِيزِ
يَعْنِي
ابْنَ مُحَمَّدٍ
عَنْ
مُصْعَبِ
بْنِ ثَابِتِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
الزُّبَيْرِ
عَنْ نَافِعٍ
عَنْ ابْنِ
عُمَرَ أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
قَرَأَ عَامَ
الْفَتْحِ
سَجْدَةً فَسَجَدَ
النَّاسُ
كُلُّهُمْ
مِنْهُمْ الرَّاكِبُ
وَالسَّاجِدُ
فِي
الْأَرْضِ
حَتَّى إِنَّ
الرَّاكِبَ
لَيَسْجُدُ
عَلَى يَدِهِ
Abdullah b. Ömer
(r.a.)'dan: demiştir ki:
Nebi (s.a.v.) Fetih
yılında (içinde) secde (âyeti olan bir sûre) okudu. Bunun üzerine bütün ashab
secdeye kapandı. Onlardan kimi (hayvana) binmiş, kimi de yere secde eder vaziyette
idi. Binmiş halde olan elinin üzerine secde ediyor(du).
İzah:
Kütüb-i Sitte arasında
sadece Ebû Dâvûd rivayet etmiştir.
Rivayette bahsedilen
olay Fetih senesindeki bir sefer esnasında vuku bulmuştur. Burada
belirtilmemekle beraber Taberânî'nin yine İbn Ömer'den yaptığı bir rivayette
Hz. Peygamberin okuduğu sûrenin Necm Sûresi olduğu beyan edilmektedir.
Yolculuk esnasında
insanların kimi binekli kimi yaya olduğu için Efendimizin okuduğu secde
âyetini duyan herkes, olduğu halde secdeye kapanmış yaya olanlar secdelerini
yerde yaparlarken, hayvan sırtında olanlar da eğerleri veya elleri üzerine
secde etmişlerdir.
Bu rivayet hayvan
sırtında olanların elleri üzerine tilâvet secdesi yapmalarının caiz olduğunu
gösterir. Buna göre bir özürden veya kalabalıktan dolayı uyluklar üzerine
tilâvet secdesi yapmanın caiz olması gerekir. Hanefîlere göre izdiham halinde
avucu yere koyup üzerine secde etmek caizdir. Özür olmazsa, mekruhtur.
İbnü'l-Hümam
"binek sırtında olanlar veya başkaları secde âyeti okur da secdeye güç
yetiremezlerse ima etmeleri yeterlidir" der.[İbn Htimâm, Şerhu
Fethi'l-Kadîr, I, 478.]
Bu konuda BedâîMe de
şöyle denilmektedir: "Yerde okunan bir secdeyi binek üzerinde yapmak caiz
değildir. Binek üzerinde okunan bir secde âyetinin secdesi ise, yerde
yapılabilir. Hz. Ali (r.a.)'in hayvan üzerinde iken secde âyeti okuyup imâ ile
secdeyi ifa ettiği rivayet edilmiştir."
Hanefîlerde olduğu gibi
Şafiî ve Hanbelîlerde de imâ ile tilâvet secdesi yapmak caizdir. Bu sözün
hadise muhalif olduğu söylenemez. Çünkü alnı el üzerine koymak da bir nevi
îmâdır. Ancak biraz ziyâdelik vardır.
Mâlikîler sefer
mesafesinden kısa yolculuklarda tilâvet secdesinde imâyı caiz görmezler. Sefer
mesafesindeki yolculuklarda ise, caiz kabul ederler.